Musluk Suyunu Hiç Araştırdınız Mı?
Musluk suyu veya diğer adıyla çeşme suyu herhangi bir filtrasyon işlemine uygulanmamış suya denir. İnsan vücudunun %70'i su olduğu düşünülürse, mümkün olan en sağlıklı suyu içmemiz faydalı olur. Su uygun şekilde filtrelenmediğinde hastalığa neden olabilir ve bu durum bizi daha temiz su arayışına yönlendirir. Türkiye de musluk suyu dünyadaki en ucuz içme sularından biri olmasına rağmen farkında olunması gereken tehlikeler vardır.
Su kaynaklarının yüzeyinde bulunan Cryptosporidium gibi mikroskobik organizmalar ve parazitler vücudun bağışıklık sistemine saldırabilir.

Hiç kimse arsenik, klor, toksinler, mikroplar veya enkaz içmek istemez.
Evet herkes sağlığına dikkat etmek ister ve bu doğrultuda yaşamaya çalışır. Musluk suyunda bulunan atipik mikobakteriler ve Legionella ilişkili enfeksiyonlar tehlike yaratabilmektedir. Yağmur damlaları toprağa düşüp yüzeyde akmaya başladıktan sonra toprak parçacıklarını içine toplar. Bu toprak parçacıkları suya karışırken beraberlerinde getirdikleri birçok bakteri de suya karışır. Bu bakteriler sağlık koşullarının uygun olmadığı yerlerde, insan ve hayvanların dışkıları ile toprağa karışmaktadırlar. Bazı zamanlar suya belirli bitkilerin çıkarmış oldukları zehirli maddeler de karışmaktadır.

Su, toprağa geçerken filtre olayı nedeniyle içinde bulunan asılı maddeler, bakteriler ve diğer mikroorganizmalar da dahil olmak üzere kısmen veya tamamen temizlenir; fakat bu defa da toprakta bulunan madensel tuzlar vb. eriyerek suya karışır. Bu nedenle yeraltı sularının içerisinde yüzeysel sulara göre daha büyük oranda mineral bulunmaktadır. Bu minerallerin bir bölümünün bulunması istenir bir durumdur. Flor, kalsiyum buna örnek verilebilir. Ancak toksik olan maddelerin hiçbirisinin suyun içerisinde bulunmaması gerekir. Doğa tarafından meydana gelen bozulmalardan başka, bir de insanların tarımsal etkinlikleri sonucu kullandıkları gübreleme veya tarımsal savaş için kullandıkları maddeler nedeni ile de sular bozulabilir. İçilen suyun kalitesi hemen hemen bütün canlılar için önem taşımaktadır. Birçok canlı sudaki kirliliğe bağlı olarak varlıklarını sürdüremez hale gelmekte, belirli bir su kütlesinde yok olmaktadırlar. Bazı su yosunu türleri su kirliliği sonucunda seçici olarak üremektedir.
Gelişmiş ülkelerde de su kalitesi giderek en çok üzerinde durulan çevre sağlığı sorunlarından birisi olma özelliğini sürdürmektedir. Halen patojenik mikroorganizmalar en önemli kirletici öge olma özelliğini sürdürmekle birlikte, artan endüstrileşme, hatalı endüstriyel yerleşim, aşırı gübre ve pestisit kullanımına bağlı olarak su kaynaklarının kimyasal kirlenmesi giderek artmaktadır. Suyun kimyasal izlenmesi giderek patolojik izlenmesine yakın bir izleme sıklığı kazanmaktadır.

Su kirliliğinde giderek noktasal kontrol çabaları başarıya ulaşmıştır. Ancak noktasal olmayan kirlenmenin boyutunda giderek artım olmaktadır. Yağmur akıntıları, sızıntılar, kar erimeleri vb. dahil yüzeyel birçok kirleticiyi taşıyarak yeraltı ve yer üstü su kütlelerine ulaştırmakta bunlar içme suyu kalitesinin ileri derecede bozulmasına neden olmaktadır. Özellikle modern tarım yöntemlerine bağlı noktasal olmayan kirlenme ve kentsel akıntılar çok büyük boyutta yaratmaktadır. Bu tip kirlenmenin kontrolü oldukça güçtür ve su gibi uygun bir taşıyıcı aracılığıyla birçok kimyasalın insan vücuduna taşınmasında en büyük etkeni oluşturmaktadır
İçme suyundaki kimyasalların neden olduğu sağlık riski mikrobiyolojik kirleticilerin neden olduğundan az olmakla birlikte giderek miktar ve etkisi artmaktadır. Kimyasalların özellikle sağlığı tehlikeye düşürebilecek boyuta çıkmaları durumunda renk, koku ve tat olarak suyu bozmaları oldukça önemli sağlık sorunlarına yol açmaktadır.
NaturelDrop suyu reverse osmosıs sıstem yeni nesi teknolojiyi kullanarak suyu temizler ve arıtır. Peki bu teknoloji nasıl çalışır...
Kaynakça
Özdemir, A. C. (2010). İstanbul içme suyu havzalarında arazi kullanımlarının su kalitesine olan etkisinin değerlendirilmesi (Doctoral dissertation, Fen Bilimleri Enstitüsü).
Gürses, f. P., & şermin, g. Ü. L. Klorlanmış içme ve havuz sularında sıvı-sıvı ekstarksiyonu ve iyon kromatografisi ile karsinojenik dezenfeksiyon yan ürünlerinin tayini
Olhan, E., & Ataseven, Y. (2009). Türkiye’de içme suyu havza alanlarında tarımsal faaliyetlerden kaynaklanabilecek kirliliği önleme ile ilgili yasal düzenlemeler. Tekirdağ Ziraat Fakültesi Dergisi.
Naharcı, B. (2007). Ters Ozmos Yöntemi Ile Içme Suyu Elde Edilmesinin Araştırılması (Doctoral dissertation, Bursa Uludag University (Turkey)).
ÇOBANYILMAZ, P., & YÜKSEL, Ü. D. (2013). Kentlerin iklim değişikliğinden zarar görebilirliğinin belirlenmesi: Ankara Örneği. Süleyman Demirel Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi, 17(3), 39-50.
Güler, Ç., & Çobanoğlu, Z. (1997). Su kalitesi. TC Sağlık Bakanlığı.
